16 Haziran 2011 Perşembe

-1 de yazıcaktım bu sehrin tabelasına

Evet yapıcaktım bunu da.Öyle psikopat bir ruh hali içindeydim yani onun gidiceğini öğrendiğimde.Her ne kadar yüzünü kırk yılda bir görebilsem de aynı şehirde,yakınlarımda biyerlerde olduğunu bilmek beni rahatlatıyordu.Benim sevdiceğim müzisyen olma sevdasına düşüp ÖSS ye çalışmadığı için ilk yıl kazanamamıştı haliyle sınavı.O yıl arada yolda,orda burda karşılaşırdık.Bende bunu dikkate alarak ona göre yürürdüm yolda.Şehrin her metrekaresini bildiğin tarardım gözlerimle.Gerçi ne zaman karşılaşsak ben hep geç farkederdim,sonrada mal gibi o muydu ya cidden diye arkamı dönüp yakalanırdım ona.Sonra ertesi yıl o yine sınava girdi nihayet özelde olsa kazanabildi biyerleri.Kazanması beni de mutlu etti, üniversiteli olucaktı nihayetinde.Ama İstanbula gidicek olması beni psikolojik bunalımlara itiyordu.Sonra ben yine dayanamadım ikinci mesajımı gönderdim ona facebooktan.İstanbula gidiyomuşsun -1 yazıcam bu şehrin tabelasına diye.İlkinde olduğu gibi buna da cevap gelmedi tabii.Aslında bi cevap da beklemiyordum bu sefer.Ne diyebilirdi ki aman dikkat et Karayolları'na yakalanma falan mı?O gitti ve benim elimden hiçbir şey gelmedi.Artık yılda iki bilemedin üç kere görüyorum.Ama alıştım bu duruma.Mesela başlarda şey olurdu,yolda ona benzeyen birini gördüğümde heycan yapar yine arkamı döner bakardım,ama ne bulduğum yüz onun yüzü,ne de baktığım gözler onun gözleri olurdu.Bir kaç ay önce belediye otobüsünde eve dönerken,kırmızı ışıkta bekleyen birini gördüm.Otobüs yaklaşınca daha net seçebildim yüzünü.Oydu iştee.Yoksa değil miydi?Beynim bana oyunlar oynuyo olabilir miydi?Yok devenin nalı.Bildiğin oydu işte.hemen kalkttım oturduğum yerden butona bastım ama otobüsün ancak bir sonraki durakta durucağını bildiğim için 'kaptan durduruver şu otobüsü bea' diyemedim .Bi de şoförün triplerini çekemezdim o esnada zaten elim ayağıma dolanmıştı.Durağa varmasını bekledim otobüsün.Durunca indim ve geldiğim yolları koşar adımlarla geri arşınladım.Ama onu gördüğüm yere gelince ,yerinde yeller esiyordu.O kadar insanın arasında onu seçmeye çalıştım ama yoktu işte,yine gitmişti.Söylene söylene indiğim durağa geri dönerken bir yandan da 'sıyırdım mı artık acaba' diye kendi kendime düşünmekteydim.Sıyırmadığımı anlamam çok uzun sürmedi allahtan.Eve gelince facebookta profiline baktım ve burda olduğunu anladım.İki gün sonrada eski okulunu ziyarete geldi.Geldi de noldu?bi bok.Ben yine yanına gidip iki kelimeyi bir araya getirip bir cümle kuramadım.Sanırım ben bu işi hiç yapamıcam.Yani yanına gidip 'merhabaaa,nasıl gidiyor?' diyemem.Yok bende o göt.Ben anca uzaktan severim,uzaktan keserim,uzaktan özelden arar sesini dinlerim yada uzaktan takip ederim ki farketmesin.Mesafe kısaldıkça heycan yapıyorum ben.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder