30 Ekim 2014 Perşembe

Allah belanı versin hayın yar,zalım yar

Böyle dediğime bakmayın aslında kendi içimde tutarlı bir materyalist olduğumu düşünüyorum ancak bazen  Allah  sitemlerimi duysa da , bütün eski sevgililerimin belasını toptan verse istemiyorum değil hani. Şimdi Bay Bok Kafa eğer okuyosan senden bahsediyorum bu yazıda,evet senden!Sen gel hayatıma birden gir,aşık oldum ölüyom bitiyom diye diye beni kendine aşık et sonra da 'biz ayrı galaksilerin insanıyız' edebiyatı çek bana,oldu gülüm. Hani birbirimize çok benziyorduk,hani birlikte yaşlanmalıydık
noldu?  Ben söyliyeyim tez 1 doğru çıktı.Sen benimle egolarını tatmin ettin, gezdin tozdun eğlendin,üstümde tahakküm kuramayınca da ayrı galaksilerin insanı olduk birden. Ama ders oldu, valla tövbe daha da aşık olmam, yani böyle aşık olmam, ağlamaktan gözlerimin etrafındaki kaz ayakları bu yaşımda ortaya çıktı yemin ediyorum. Tamam güzeldi kabul, hatta çok güzeldi tüm yaşadıklarımız, hayatımda ilk defa gerçekten sevildiğimi hissettim ben ama bu kadar acı çekmeye değer miydi bilmiyorum. Eğer beni ilk çağırdığı gün buluşmayı kabul etmeyip o akşam Aylak Madam'a  gitmeseydim şimdi benim için sıradan biri olarak kalacaktı, onu her hatırladığımda gözlerim dolmayacaktı mesela. En saçma yerlerden geçerken 'burda da şöyle şöyle olmuştuuuu' deyip bütün yakın arkadaşlarımın sinir sistemlerine eziyet etmicektim ya da. Ama elden ne gelir olan oldu. Zaman geri alınmaz, gerçi alınsa da ben gene gider onu severdim mallık parayla değil sonuçta. En az hasarla çıkmaya çalışıyorum bu işten, mesela bir sürü ders çıkardım bu ilişkiden;

1)Aşk hafife alınacak bir şey değildir
2)Kime aşık olacağını sen seçemezsin
3)Her seviyorum diyene mal gibi inanma
4)Onun her dediğine inanıp sorunu kendinde arama
5)Seven insan bırakıp gitmez.

Bunlar en temel olanları, tabii kendi içlerinde yeniden kategorilendirilebilir. Ama sonuncu maddeye özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum sayın okurlar, ''seven insan bırakıp gitmez.'' Aslında çok net değil mi? İki kere iki dört gibi bir şey. Yok herkesin kendine göre haklı sebepleri var, yok böyle olması gerekiyormuş gibi saçma sapan bahanelerle seni artık sevmediği gerçeğini örtbas etmeye çalışma gözünü seviyim. Ben mesela 5 buçuk ayımı bu tür bahaneleri kendime telkin ederek geçirdim, sonuç? Ben her gece yatağımda ağlarken o kim bilir hangi alemlerde hangi hatunları götürmekle meşguldü. Bir kere kendinden pay biç, sen onu bırakıp gidebilir miydin? Hadi yaptın bir mallık gittin, onun ne kadar üzüldüğü aklına gelince geri dönmez miydin? Ben şahsen 2 kere geri döndüm, çünkü onsuz olamıyordum. Ama o dönmedi demek ki mutlu. Aristo mantığı, düz bak biraz olayı dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. Hemen bir Demet Akalın şarkısı aç ve intikam yeminleri etmeye başla, çünkü elbet bir gün geri dönmeye yeltenicektir, o da boşta kaldığından olur büyük ihtimal, ya da siktir et , o geri dönene kadar senin hayatına da biri girmiş olur zaten.