25 Aralık 2012 Salı

Mutlu Sonu Görmeden Asla Ölmiycem

   Demet Akalın da dinliyorum evet.Evet itiraf ediyorum 6 ayda bir mutlaka girdiğim olağan depresyon dönemlerinde moralimi en çok yerine getiren şey Demet Akalının ''giderli'' şarkıları.Şimdi sorucaksınız niye depresyonlardasın yine diye.Belki de sormazsınız ama ben yine anlatıcam çünkü takdir edersiniz ki bu blogu açma amacım bu.
   Şimdi geçen ki yazıda bahsettiğim bi öküz vardı.Yani geçenki yazıda pek öküz gibi bahsetmedim ondan ama son görüşlerim bu yönde.Öküz yani bildiğin öküüüüüüüüüüz! Bunu defalarca yüzüne de söyledim ama hiç bu kadar hissederek söylememiştim.Şu an karşımda olsa avazım çıktığı kadar öküzsün diye bağırırdım heralde.Gerçi yine de umrunda olmazdı.Tıpkı ona özledim dediğimde umrunda olmadığı gibi...
   Neyse anlatıyım o zaman ben.9 aralık'ta geldi bu öküz Ankara'ya.Arkadaşının evine çağardı beni.Neyse bi yerde buluştuk bu beni almaya geldi.Dedim ''direk evin adresini verseydin boşunu yürümezdik.'' ''Bunu almak için çıktım ya ''dedi bir baktım cebinden tirbüşon çıkartıyo.Vay dedim benim öküz romantik çıktı.Sonra ''şarap aldım ama başka bişey içmek istersen alalım '' dedi.'' Yok ya şarap iyidir ''dedim.Neyse gittik eve bir baktım masa hazırlamış.Neyse oturduk dedim ''dinliyorum ''.Bu başladı darlanmaya bildiğin konuşamıyo karşımda.''Çok zormuş ya dur bi su alayım''dedi.Neyse sonra konuştuk beni ilk gördüğünden beri  neler hissettiğini anlattı falan.En son tuttu ellerimden '' anlıycağın bende seni seviyorum işte''  diyerek öpücücüğü kondurdu dudaklarıma.Bende bir heyecan bir heyecan dedim ''Şeytanın bacağını kırdın sonunda ciglipap ''.Aradaki detayları atlıyorum özel diye bişey var sonuçta. Neyse birbirimize sıkıca sarılıp bütün akşam ilerde napıcağımızı konuştuk .Sonra benim yurda giriş saatim geldi.Dedim benim gitmem lazım.Nasıl gitme kal bu gece diye yalvarıyo ama görmeniz lazım.O atarlı giderli ağır abi havalarında takılan öküzden eser yok.5 yaşındaki çocuk oldu karşımda.Ama tabi yurda gitmem gerekiyodu.Çıktık evden baktım yağmur yağıyo.Yürüyoruz kaldırımda yan yana bu birden tuttu elimden taksi durağına kadar öyle yürüdük.Durağa gelince ''acaba binmesekte aşağı kadar yürüsek mi?'' dedim. Öküzün verdiği cevaba bak ''soğukta yürüyüp napıcaz ya şurda taksi var işte '' ''Öküzsün ya '' dedim.''öyleyim gülüm '' dedi pişkin pişkin.Neyse o gece bıraktı beni yurda.Ertesi günde ben onu otogara bıraktım.2 gün gayet iyiydik ama ne zaman bana napıyosun  diye sorduğunda otostoptayım dedim bizim öküz dellendi.Tabii o dellenince bende dellendim. Bir feminist olarak etrafımda ataerkil davranışlara katlanamıyorum. O bana söylendi ben ona söylendim en son ''ne diyim ki ben sana '' dedi. ''bişey söyleme yeteri kadar saçmaladın çünkü ''dedim. Ertesi gün aradı sakin kafayla düşündüm yine ben haklıyım dedi.En sonunda çenemden bıktı ve pes etti ''tamam karışmıyorum artık ne istiyosan yap '' dedi.:Bak 2 gün boyunca bu otostop mevzusunu tartıştık çocuk bana 2 gün sonra yazın temelli ingiltereye gideceğinden bahsetti.Hemde sanki çok doğalmış gibi.Haliyle bozulduğumu belli ettim ''Elimden gelen bişey değil 1 yıldır belli olan bi durum bu''  dedi. Bişey diyemedim tabi bari önümüzdeki 7 ayı mutlu geçirelim dedim.Ama 5 gün mesaj falan atmayınca bende tribimi atarım ''O gece beni inandır dediğimde kastettiğim şey tamda buydu keşke altından kalkamıycağın şeyler söylemeseydin o zaman herşey daha kolay olurdu '' dedim. Öküzün verdiği cevaba bak ''ben elimden geleni yaptım Ciglipap bana karışamazsın dedin bende karışmıyorum bunu yüzyüze konusalım istersen gelince ''dedi.Bende ''Daha yaratıcı olmanı beklerdim beni şaşırtıyosun '' dedim daha cevap gelmeyince bidaha mesaj atmamaya karar verdim.Sonra yine içip içip alkolünde vermiş olduğu etkiyle ''Özledim desem '' diye mesaj attım.Bekliyorum ki yine bi bahane bulsun beni inandırsın ama o ne dediiii ''hiç''.Bi bok demedi.Ben de ertesi gün buna dertlenip yine içtim sonra dayanamayıp yine mesaj attım ''umrunda olmazmış '' diye.Anlayacağınız böyle bir paradoks oluştu.İçiyorum mesaj atıyorum cevap gelmiyo efkarlanıyorum bi daha içiyorum yine mesaj atıyorum falan filan.Neyse allahtan çok uzun sürmedi bu durum Demet Akalın dinlediğim anda kendi kendime dedim ki Ciglipap dedim kendine gel kızım dedim arkasına bakmadan çekip giden birisi var eminim bu gidişin yarın U dönüşü var dedim o şimdi kaf dağında ve kendinden emin tabi kaderin her zaman son bir gülüşü var dedim.

24 Kasım 2012 Cumartesi

Ankara'da Sensiz Olmak Zor Iki Gözüm


      Uzunca bir aradan sonra nihayet oturabildim bloğun başına.Sizlere başlıktanda anlaşılacağı üzere Ankara'dan sesleniyorum okurlar.Biliyorum biliyorum Istanbul diye 3 yıl ortalarda dolandım ölürüm de Sevdiceğim'den ayrı okumam dedim ama İstanbul'a gitseymişimde sözümü tutamıycakmışım .Sevdiceğim de okulu bırakmış.Büyük ihtimal okuduğu özel üniversitede sınıfta kalınca kestiler bursunu bizimkinde de nerde o okulu ödeyecek para ,bıraktı sanırsam okulu şimdi memleketimizde yeniden sınava hazırlanıyor kendisi.  Ben de Boğaziçi'ni kazanamayınca Hacettepeye geldim.Pişmanda değilim yine olsa yine üste yazarım.Ankara güzel şehir vesselam. Trafiği yok,gürültüsü yok,gece hayatı var,politikanın merkezi daha nolsun.Hava biraz soğuk buralarda ama ona da alışıyor insan  zamanla.Buraya geleli 2 ay oldu ama hayatımda o kadar çok şey değişti ki şu iki ayda,anlatmaya nerden başlıyayım bilemedim bak şimdi.

Sevdiceğim'i en son 1 ay önce memleketimizde gördüm ama o beni görmedi.Arkadaşımla her zamanki mekanımızda oturuyoduk tavlaya kaptırmışız ama iyice bi an 'Vay abi naber ya ' diye bir sesle irkildim kafamı bir kaldırdım ve onun güzel yüzünü gördüm profilden.O arkadaşlarıyla sarıldı sonrada bana kıçını dönüp oturdu.Arkasını dönüp görmedi bile beni bende biraz izledikten sonra çıktım mekandan.Ama bu sefer vurmadım kendimi yollara.Bilmiyorum garip giden bişeyler var şu sıralar.Onu eskisi kadar özlemiyorum mesela.Tamam görünce hala heyecanlanıyorum ama onunda etkisi kısa süreli oluyo. Tabii ki bu artık onu sevmediğim anlamına falan gelmiyor ama artık yeniden aşık olabileceğime inanmaya başladım. Hatta şu sıralar bunun için çok ideal bir adayım var.Ama onun duygularından emin oluncaya kadar kendimi kaptırmamakta kararlıyım. Geçen Ankara'ya geldi bütün hafta sonu birlikteydik.Caddeden geçerken elimi tuttu ,yürürken belime sarıldı bana hayatım balım tatlım dediii ayiiii çok romantiktik. Ama hala ne olduğumuzu bilmiyorum ben. Etrafımızdaki herkes  çıktığımızı sanıyor ama bunu gösteren tek bir işaret bile yok elimde.Neyse geçen benimle yüz yüze konuşmak istediğini söyledi ama bunun için en yakın tarih 9 Aralık bakalım geldiğinde neler olucak...

5 Haziran 2012 Salı

WELCOME TO THE GREATEST SHOW!


Yemin ediyorum forever alone'um.Önceleri sevgilim yok sapım diye ağlanıyodum,sonra sevgilim oldu 'ben aşık olamıyorum ' diye ağlanmaya başladım.Ama cidden olamıyorum.Belki de hala  o öküze aşık olduğum içindir.Suratımda hep bi tatminsizlik var,hiç bir şekilde mutlu olamıyorum ben.Yani ben biliyorum aslında mutluluğun formülünü tabii,ama şu an için pek mümkün gözükmüyor.Geçen facebookuna bir baktım ve o korkunç manzarayla yüzyüze kaldım.Sevdiceğimin şırfıntının biriyle bir ilişkisi varmış.Böyle bi 5 dk mal mal baktım,durumun idrakına varmam uzun sürdü.Tabii sonradan kabullendim.Zaten bu ikinci vakkaydı.Ama yine de koymadı desem yalan olur.Bir sürü intikam yemini ettim.Birgün bütün bunların acısını tek tek çıkartıcam ondan diye.Ki çıkartıcam zaten az kaldı 3 ay sonra yakın takibe alıcam kendisini.İte bak sen ya.Ben ondan başkasına aşık olamıyorum diye sevgilimden ayrılıyorum,o kendine sevgili yapıyor.Adaletin bu mu dünya! ayhh yine arabeske bağlıcam.Bi de benim onu düşünerek dinlediğim şarkıları oda başkasını düşünerek dinlemiyor mu en çok bu koyuyo.Grup 110un bir şarkısı vardı Özledim Seni diye.Ne zaman onu çok özlesem açar ağlardım o şarkıda.Demek o da sevdiceğini özlediğinde açıp dinlermiş o şarkıyı.Belkide aynı şarkılarda,aynı acıları çekiyoruzdur ikimizde.Gebersin it!Hala kızgınım ona ne zaman geçer bilinmez.Ya bu hafta ya önümüzdeki hafta  döner buraya.Bakalım yine neler olucak

SENI ARADIM KADEHLERDEKI DUDAK IZLERINDE

 Evet bir YGS yi daha ÖSYM ye bela okuya okuya atlattık.Şimdi burda sınav muhabbeti yapıp canınızı sıkmak istemiyorum sevgili okurlarım bu yüzden direkt olarak sevdiceğime geçiş yapıcam ve sınavdan yaklaşık 1 hafta önce yaptığımız telefon konuşmasından bahsedicem.Doğum günümde yine biricik arkadaşım caterpie'la içiyorduk.Ama bu sefer aklımda sevdiceğimi aramak gibi bir fikir yoktu inanın.Sağolsun benim düşünceli arkadaşım sırf sevdiceğimle konuşabiliyim diye telefonuna dakika yapmış.Benden daha meraklı gözlerle bana bakıp 'Hadi sevdiceğini arayalım ' dedi.Bende gayet masum duygularla 'Daha yeni aradık ya kızabilir,ygs den bir gün önce ararız 'dedim.Tabi kız dakika yapmış telefonuna hiç aramadan rahat eder mi?Tam arama tuşuna bastı zor aldım elinden telefonu ,kapattım.Sonra bir baktık sevdiceğim arıyor,ama ödemeli.Olsun bu günlari de gördüm ya,gam yemem artık.Neyse dedik madem konuşmak istiyor arayalım bizde.
Aradım Naber dedim.İyidir de sen kimsin? dedi.Dedim, ne çabuk unuttun beni.Yok unutmadım geçende aradın da ben seni merak ediyorum kimsin sen ? diye sordu tekrardan.Ben her zamanki gibi kendimden emin ''Sevdiceğim'in sapığııı '' dedim.Güldü 'bak burda seninle konuşmak isteyen biri var dedi ve telefonu kızın birine verdi.Kız da aklı sıra dalga geçiyor benle 'Sen niye benim sevgilimi arayıp rahatsız ediyorsun 'dedi. Ben de 'Sevgilim derken?' dedim.'evet sevgilim tabii ki öyle değil mi hayatım''falan dedi sevdiceğime.O hödükte arkadan evet canım diye onay veriyor.Dedim ' ne komik şeysin sen ya' . ' sen daha komiksin'dedi kız bana.'Nerden buldun sevgilimin numarasını?' 'inanmazsın ama kendisi verdi' 'İnanırım ya,ama ayrılık sebebisin yani şuan '.'Senin adın neydi?' Napıcaksın sen adımı?'.'Sapıklık yapıcam'.' Sen herkese yaparmısın böyle sapıklık ,sana numarayı versek falan?'.'Yok ya ben sadece Sevdiceğime özel çalışıyorum'.'Bak burda Deniz var bizim onu verelim sana hem çok hoş çocuktur '. 'İstemem ya sevdiceğim var zaten benim '.Sonra deniz aldı telefonu 'Naber?' 'iyidir Deniz senden ' ' iyiyim bende,adın neydi senin?' 'Cig- hasiktir öhömm ,Sevdiceğim'in sapığııı' . 'ooo çocuğun sapığı var be,şu an gözümde bir level daha atladın oğlum ' kısa bir muhabbetten sonra tekrar kız aldı eline telefonu ve saçmalamaya devam etti. 'Senin burcun neydi ya?' 'Koç' 'o zaman doğum günün var yakınlarda ' 'ya siz sevdiceğime versenize telefonu,onunla konuşmak için aradık heralde ' 'Seni istiyor ' diye verdi telefonu tekrar sevdiceğime. 'kimdi o şırfıntı dermişim ama demem kalitemi bozmam yani ' 'ne ? anlamadım hiç bişey' 'boşver,kimdi o kız?' 'sevgilim ' 'tabi,isim ver bana' 'tanımazsın boşver' 'o kadar emin olma, bir çok şey biliyorum hakkında' 'wow iddalı laf ' ' e biraz,eee napıyorsun ?' 'takılıyorum öyle kendi kendime ' 'Kendi kendine niye takılıyosun ,gel benimle takıl ' 'kimsin ki sen,adını bile söylemiyorsun' 'söylersem ne değişicek ki' 'amacın sapıklık yapıp merak ettirmek mi? ' 'olaya niye sırf birine sapıklık yapmaktan zevk alıyormuşum gibi bakıyorsun ki,bakış açını değiştirirsen bazı şeyleri daha kolay anlayabilirsin' 'Yaa ne istiyosun ki benden ,kendi halinde sıradan bir adamım ben ' 'Sana demiştim dimi,benim olmazsan taciz ederim diye:D' 'evet demiştin,o zamandan beri de arayarak taciz ediyorsun zaten ' 'Çok mu rahatsız oldun ' 'anlamadım ki ben senin derdini GÜZELİM hem benim sevgilim var ' 'hı hı tabii'  'niye benim sevgilim olamaz mı ?' 'bilmem,şu dünyada sana aşık olucak benden başka salak yoktur heralde ' 'sen niye oldun?' 'bi bilsem,inan seni gördüğümden beri bu soruyu soruyorum kendi kendime' 'bok mu vardı beni seçtin'  'bilmem,ama ben yaptığım hiç bişeyden pişman değilim ' 'biz taksimdeyiz yakındaysan gelsene ' 'gelemem şimdi işim var ' 'istanbulda yaşamıyorsun dimi ' 'Hayır ' 'peki ..... lisesinde mi okuyorsun?' 'Bak bunu söyleyemem işte ' 'ben seni öyle kabul ediyorum ,peki 93 lümüsün ' 'hayır' 'emin misin ' 'Evet ' 'neyse birazdan numaranı yollayıp kim olduğuna bakıcam zaten ' 'iyi nasıl istersen ' burdan sonra arkadaşlarına bişeyler mırıldandı sonra bana döndü 'neyse ya kapatayım ben kafamda güzel zaten' 'benim de ne tesadüf' 'kapatıyorum ben o zaman bye bye ' 'bye bye ' dedim ve kapattı.Ama yaklaşık 12 13 dk konuştuk o akşam.Hayatımda onunla yaptığım en uzun konuşma buydu.ve bana ilk defa bi sevgi sözcüğü kullandı belki de 'güzelim'. Hemde aitlik eki -im le  birlikte. :D bundan sonraki konuşmamızı 2 ay sonra falan düşünüyorum ama belli de olmaz.Gerçi şu sıralar ciddi bir ilişkiye adım atıyor gibiyim ama gel gör ki kimse bir Sevdiceğim olamıyor gözümde.Bakalım ilerleyen bölümlerde nolucak.

DENIZLER ASTIM GELIYORUM BILIRSIN DERDIM SENINLE

Şaka maka YGS ye 15 gün kaldı lan.Başlarda pek sallamıyordum ama şuan yumurta-göt olayının en canlı örneklerindenim sanırım.Aslında yine bir panik strest durumu söz konusu değil fakat bari son günlerde çalışıyım taze bilgilerim yanıma kar kalır gibisinden salakça bir düşünceye kapıldım ve piyasada ne kadar kitap varsa topladım çalışmaya koyuldum.Bakalım bunlar beni bir Boğaziçi bir Koç öğrencisi yapabilecek mi.Aslında sınavdan önce beni en çok gaza getirecek şey sevdiceğimle konuşmak olucak sanırım.Sonuçta sınavı kazanmak benim için sorun değil önemli olan istanbul'a onun yanına gidebilmem.Biraz da bu yüzden endişeleniyorum sanırım.Çünkü kalkıp Cambridge'e de gitsem okumak için,aklım İstanbulda olucak.Tamam Cambridge biraz uçuk oldu onu Ankara'yla değiştirelim.Yani tek yol istanbulda iyi bir üniversiteyi kazanmak benim için.Ne diyodum hah sevdiceğimi arayacağım bir  gece önceden.Söyleyeceklerimi şimdiden hazırladım bak:
  Ben:Naber?
  Sevdiceğim:İyidir ya senden?
  B:Yarın sana ulaşmak için önümdeki engellerden bir tanesini daha kaldırıyorum aşkitooom
  S:He?
  B:Sana seneye yanındayım demiştim,umarım sizin civarda boş daire vardır.Ya da boşver bence aynı evde ka...
  -Dııt dıt dıt dııııt
 
Evet telefonu yüzüme kapatabilir böyle bir ihtimal var ama kapatmayadabilir hatta başarılar falan da dileyebilir sağı solu belli olmuyor şu günlerde.Geçen Caterpie'ylayız yine.Bir yere oturduk sakin sakin biralarımızı yudumluyorduk.Tabii 3.biraya geldikten sonra bizim kafalar yine gitmeye başladı.Caterpie'ın da telefonunda beleş dakikaları varmış.Tabii bizimki daha önce bütün sevdiceklerine kızıp numaralarını sildiğinden dolayı sarhoş olunca arayacak kimsesi yok.Döndü bana:Hadi seninkini arayalım dedi.İşte benim en zayıf noktam.Bana biraz gazı ver Boğazköprüsüne ''...... Benimle evlen!'' diye pankart asarım e kafamda güzel baştan bir yok mok dedim ama sonradan bir baktım senaryo yazıyorum.Sonuçta benimde sapık olarak bir prestijim var öyle sarhoşken arayıp ağlanmayı sevmiyorum ben telefondan.Senaryo şu:Caterpie konuşucak.Sevdiceğim telefonu açtığı gibi:
''Bana bunu nasıl yaparsın ya,o kız bana geldi ağza alınmıycak hakaretler etti senin umrunda değil,hani beni seviyordun ,genç kızlık duygularımla oynadın'' diye yardıracak ve sevdiceğimin açıklama bile yapmasına izin vermeden sürekli konuşacaktı.Neyse aradık.Baştan herşey plana uygun gidiyordu.Tabii Caterpie'ın kahkahalarını hesaba katamadık.Kız gülmekten konuşamadı ki.Sonrada kapattık.Noldu,ne dedi?diye sordum.Baştan bir şaşırmış.Ne?falan demiş.Sonradan kahkahalarla gülmeye başlamış.Dedim ''Al telefonu tekrar ara yüzüme nasıl kapatırsın diye söylenmeye devam et''.Caterpie dediklerimi aynen yaptı.Tabii muhabbetten kahkahalar hiç eksik olmuyor bu arada.bir ara ben aldım telefonu sesini duymak için tam da o esnada ''Benimde canım sıkılıyordu,iyi oldu''gibisinden birşeyler sayıklıyordu.neyse Caterpie devam etti konuşmaya.Yine gülmeye başlayıp kapattı telefonu.Akabinde özet geçti bana,bizimki yüzüme kapattın deyince sevdiceğim yine kahkahayı koparıp ''Bravo ya oscarlık performans  altınportakal falan alayını toplarsın sen bunla'' demiş.Ha bir de ''O değilde bayadır aramıyordun sen nerden aklına geldim?''demiş bebişim yaaa.O da özlemiş beni belli.Tabi ben bunu duyunca dayanamadım bir de ben arayayım dedim.Açtı tekrar alo diye o karizmatik sesiyle.''Nerden aklıma geldiğini mi merak ettin?Aslında beleş dakikalar vardı onları değerlendirelim dedik ha tabii bir de senin o karizmatik sesini duymak için''dedim sevdiceğim konuşmaya başladı ama sağolsun caterpie aradan ''O dazlak kafana rağmen karizmatik olan sesiniiiiii''diye bağardığı için onu susturmaya çalışırken sevdiceğimin dediklerinden bir cacık anlamadım.Sonra bir baktım yüzüme kapatmış.Sonra caterpie ''dur bi daha arayalım''diyerek telefonu elimden kaptı.Bende pek itiraz etmedim 3 defa aramışız 4.ye arasak nolurdu ki.
Caterpie:Son dediğini anlayamadık biz?
Sevdiceğim:Karnım aç benim ya yemek yicem
C:Karnın mı aç?!
S:Evet karnım aç dışarı çıkıyorum hadi bye bye

Sanırım sevdiceğimin kafa da o ara güzeldi.Bye bye falan acayip şaşırttı beni.Neyse işte en son konuşmamız bu oldu bir sonraki de büyük ihtimal 31 mart gecesi olucak.Ayrıntılarını bir sonraki yazımda anlatırım.

BIR KERE DAHA YANDIMAMA CANIM GORDUGUME SEVINDIM

Yaklaşık 6 ay falan olmuştu onun yüzünü görmeyeli,o gece karşılaştığımızda.Sadece 10 15 saniye görebildim yüzünü,ama sanırım bu bana bi 6 ay daha yetebilirdi.Öyle özlemiştim ki gözlerine bakmayı.Şimdi herşeyi başından anlatmaya başlıyorum.Yıllığa fotoğraf çekinmek için o akşam Viglitafla buluşup kuaföre gittik.Saçımızı başımızı yaptırıp bir güzel süslendik.Gerçi o süsde pek bi boka yaramadı çünkü fotoğrafçıda öyle amele pozlar verdim ki milletin o fotoğrafta saçlarıma bakmaya vakit bulamadan sayfayı çevirmeleri hem onların hemde yıllığa bakan ailelerinin ruh sağlığı açısından büyük önem teşkil ediyordu.Neyse fotoğraftaki ameleliğimin tam aksine gerçekte baya hoş olmuştum.Fotoğrafçıdan çıktıktan sonra bir şeyler içmek için caddenin aşağısına doğru yürümeye başladık.Daha yolu yarılamadan Viglitaf ''O cafe çok aşağıda kalıyo bea buralarda bi yer bulalım''deyip beni 180 derece çevirdi ve geldiğimiz yolları geri yürümeye başladık.Yaklaşık bir 10 dk sonra bir baktım karşıdan O geliyo.Baştan pek emin olamadım sakallarını falan kesmişti,yaklaştıkça Sevdiceğim olduğundan emin olmaya başladım.Sonra arkadan ağır ağır Ilhan Şeşen'in ''Gördüğüme sevindim '' adlı o güzide eseri çalmaya başladı.Tabii beynimde.Akabinde de ''Viglitaf,viglitaaf,Viglitaf!''diye yanımdaki viglitafı dirseğimle dürtüklemeye başladım istemsizce.Bu esnada Sevdiceğim de bana bakıyordu.Sonra Viglitaf ''he?''diye kafasını kaldırır kaldırmaz ''Oha''diye beklenen tepkisini verdi.Bizimki de bu esnada Viglitafa bakıyor olucak ki suratında gülmemek için kendini zor tutuyormuşçasına bir ifade belirdi.Yanımdan böylece geçtiii gitti.Tabi bende üzerimdeki şoku atlatır atlatmaz peşine takıldım ama Sevdiceğim hemen gözden kayboldu.Bunun üstüne viglitafın o dahiyane fikirlerinden biri geldi yine aklına.''Ara yine ankesörlü telefondan''dedi.Amaç?''Senin olduğunu anlasın,ama tam emin olamasın,aklında bir belki kalsın yine de''.Kısacası beni yine gaza getirdi.Zaten şu dünyada en çok onun gazına gelmişimdir heralde.Ona da eğlence çıkıyo işte manayla.O an akıl edemiyorsun ki mk çocuğun aklında soru işareti falan kalmazki ben onu aradığımda direk emin olur.Neyse aradım 3 kere alo dedi sonra kapattı.Sonra yine yollara koyulduk.Şu onun habire takıldığı cafeye gitmeye karar verdik.Tam mekanın kapısına geldik baktım bu daha sokağa yeni girmiş arkadan geliyor.Dedim bizi görmeden atalım kendimizi içeri.Biz girdik içeri girmesine de beyefendi girmedi.Bir baktım aşağı doğru kopturuyor.Bende arkasından öylece bakakaldım.Bu olaydan yaklaşık 1 ay kadar sonra arkadaşım caterpie'a  ingilizce çalıştırmak için buluştuk.Bizimkinin de o gün morali bozukmuş.Eski sevgilisini kızın biriyle görmüş.Ben bu kafayla ders falan çalışamam bişeyler içelim deyip beni o sokağa soktu.Tam aynı cafenin önünden geçiyorduk ki balkondan 2 çocuk bizi kesiyordu.Ben de Caterpie'a dönüp aynen şu cümleleri söyledim ''Bak yukardaki çocuklar bizi kesiyo,hadi gidip onlarla çıkalım''.Hemen ardından da aklıma sevdiceğim geldi malumunuz ''Ama yok burda Sevdiceğim ile çok fazla anımız var ona ihanet edemem '' dedim ve dememle birlikte Onun yanımdan geçmesi bir oldu.Hani ayarlasam tutturamam zamanı.Mal gibi niye bağırarak telafuz ediyosam çocuğun adını sokağın ortasında.Hani kıvırma payım falanda yok ,o aslında sen değilsin başka biri diye çünkü eminim şu dünya üzerinde o isme sahip olan tek insan odur.Öyle uniqe bi ismi var yani.Artık şizofren olduğuma emin olmuştur heralde o da.Önümde öylece yürümeye başladı bir baktım kulağını deldirmiş.Bir de ne yakışmış küpe.Ama aynı şeyi saçları için söyleyemeyeceğim.Son karşılaştığımızda saçlarını kazıtmıştı.Kime özendi bilmem ki.Ama her kime özendiyse kıyısından köşesinden alakası yok.Arkadaşlarım bu halini gördükten sonra hala onun adını sayıklamama şaşırır oldular.E haklılar bir yerde.Ama yapıcak bir şey yok.Gittikçe Recep İvedik'e benziyor olsa da ben ona baktığımda aşık olduğum o 12.sınıf öğrencisi gitaristi görüyorum.Ve bu hiçbir koşulda değişmicek sanırım.Neyse çok duygu yüklü bir yazı oldu bu fazla uzatmaya gerek yok onu bu haliyle kimse almaz O da sonunda bana kalır nihahaha:D