30 Ekim 2014 Perşembe

Allah belanı versin hayın yar,zalım yar

Böyle dediğime bakmayın aslında kendi içimde tutarlı bir materyalist olduğumu düşünüyorum ancak bazen  Allah  sitemlerimi duysa da , bütün eski sevgililerimin belasını toptan verse istemiyorum değil hani. Şimdi Bay Bok Kafa eğer okuyosan senden bahsediyorum bu yazıda,evet senden!Sen gel hayatıma birden gir,aşık oldum ölüyom bitiyom diye diye beni kendine aşık et sonra da 'biz ayrı galaksilerin insanıyız' edebiyatı çek bana,oldu gülüm. Hani birbirimize çok benziyorduk,hani birlikte yaşlanmalıydık
noldu?  Ben söyliyeyim tez 1 doğru çıktı.Sen benimle egolarını tatmin ettin, gezdin tozdun eğlendin,üstümde tahakküm kuramayınca da ayrı galaksilerin insanı olduk birden. Ama ders oldu, valla tövbe daha da aşık olmam, yani böyle aşık olmam, ağlamaktan gözlerimin etrafındaki kaz ayakları bu yaşımda ortaya çıktı yemin ediyorum. Tamam güzeldi kabul, hatta çok güzeldi tüm yaşadıklarımız, hayatımda ilk defa gerçekten sevildiğimi hissettim ben ama bu kadar acı çekmeye değer miydi bilmiyorum. Eğer beni ilk çağırdığı gün buluşmayı kabul etmeyip o akşam Aylak Madam'a  gitmeseydim şimdi benim için sıradan biri olarak kalacaktı, onu her hatırladığımda gözlerim dolmayacaktı mesela. En saçma yerlerden geçerken 'burda da şöyle şöyle olmuştuuuu' deyip bütün yakın arkadaşlarımın sinir sistemlerine eziyet etmicektim ya da. Ama elden ne gelir olan oldu. Zaman geri alınmaz, gerçi alınsa da ben gene gider onu severdim mallık parayla değil sonuçta. En az hasarla çıkmaya çalışıyorum bu işten, mesela bir sürü ders çıkardım bu ilişkiden;

1)Aşk hafife alınacak bir şey değildir
2)Kime aşık olacağını sen seçemezsin
3)Her seviyorum diyene mal gibi inanma
4)Onun her dediğine inanıp sorunu kendinde arama
5)Seven insan bırakıp gitmez.

Bunlar en temel olanları, tabii kendi içlerinde yeniden kategorilendirilebilir. Ama sonuncu maddeye özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum sayın okurlar, ''seven insan bırakıp gitmez.'' Aslında çok net değil mi? İki kere iki dört gibi bir şey. Yok herkesin kendine göre haklı sebepleri var, yok böyle olması gerekiyormuş gibi saçma sapan bahanelerle seni artık sevmediği gerçeğini örtbas etmeye çalışma gözünü seviyim. Ben mesela 5 buçuk ayımı bu tür bahaneleri kendime telkin ederek geçirdim, sonuç? Ben her gece yatağımda ağlarken o kim bilir hangi alemlerde hangi hatunları götürmekle meşguldü. Bir kere kendinden pay biç, sen onu bırakıp gidebilir miydin? Hadi yaptın bir mallık gittin, onun ne kadar üzüldüğü aklına gelince geri dönmez miydin? Ben şahsen 2 kere geri döndüm, çünkü onsuz olamıyordum. Ama o dönmedi demek ki mutlu. Aristo mantığı, düz bak biraz olayı dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. Hemen bir Demet Akalın şarkısı aç ve intikam yeminleri etmeye başla, çünkü elbet bir gün geri dönmeye yeltenicektir, o da boşta kaldığından olur büyük ihtimal, ya da siktir et , o geri dönene kadar senin hayatına da biri girmiş olur zaten.

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Bir Harmanım Bu Aksam

   Acı çekmenin ne demek olduğunu unutmuşum desem yeridir.Geçen fark ettim nasıl bir duygu olduğunu,kalbinin nasıl çatlıycakmış gibi ağrıdığını,haykırdığını.Gözlerinin nasıl dolduğunu ama insanlar anlamasın diye nasıl mutlu bir yüz çizip,umursamaz kadını oynamak zorunda kaldığını...Unutmuşum işte en son geçen yaz Onun facebookta biriyle ilişki durumu yaptığını gördüğümde hissetmiştim bunu.Ama bu seferki kadar uzun sürmemişti şanslıydım çünkü her dakika onlarla burun buruna olmak zorunda değildim.Nasıl bir birlerine kur yaptıklarını izlemek,bakışlarının birbirlerine kilitlendiğini onun gözlerine baktığımda fark etmek zorunda da değildim.Neyin cezasını çekiyorum acaba,niye hiç mutlu olamıyorum,hep göt gibi ortada bırakılan ben oluyorum.Her defasında 'bu kez buldum'deyip 2 ay geçmeden kaybediyorum.
   Elleri avuçlarımdaydı daha 3 hafta öncesine kadar.Sonra birden yok oldular.Ben daha nereye kaybolduğunu anlayamadan başkasınınkine kenetlendiler.Nasıl bu kadar aptal olabiliyorum?Hadi baştan anlayamadım onun ne bok olduğunu,acımı çektim.Hala ne bokuma ağlıyorum onun gibi biri için.Halbuki mutlu olmam lazım paçayı ucuz kurtardığım için.Bazen acı çekmekten zevk alan bir mazoşist olduğumu düşünüyorum.Yoksa kendi derdim yetmezmiş gibi gidip aşk filmi izleyip ağlamazdım heralde.O bu değilde ben şimdi napıcam?Çivi çiviyi söker stratejisi kısa sürelik çözümler sağlıyor,ama ondan intikam almazsam içim rahat etmez.Benim çektiklerimin aynsını çekicek.İlk defa birinden bu kadar nefret ettiğimi hissediyorum.Eğer ona karşı bişey hissetmeseydim,onun için artık kılımı kıpırdatmazdım ama içimde dinmeyen bişeyler var.O yüzden savaşmalyım ta ki onu gördüğümde hiç bişey hissetmeyene kadar.İlk defa bu kadar kararlıyım bak hesaplaşma günü korkunç olacak!

26 Şubat 2013 Salı

Now you're just somebody that I used to know

   Hayatımın içine sıçtım,bildiğin sıçtım yani.Hani aşık olamıyorum ondan sonra diye ağlanıyordum ya,heh oldum.Olmuşum yani geç vardım farkına biraz.O gittikten sonra fark ettim ona deli gibi aşık olduğumu.Ama yine yanlış kişi,yine karavana be gülüm.Talihimi s.kiyim. Tanıdığım en hayvan herif olmak zorundamıydın. 
   Neler yaptım neler,bitmesin bu kez diye o kadar uğraştım ki ama zaten hiç başlamamış.Ben yine kendi hayal dünyamda yazıp çizip oynamışım.Yani o hep başkasını seviyomuş.Ama onun şerefsizliği ,madem sevmiyon ne bokuma seni seviyorum dersin ki bi kadına.Asla kullanmaman gereken 2 kelimeyi kullandın sen a öküzüm.Bende inandım.Zaten dünden meyilliydim ben kendimi kaptırmaya.Geçen yine fazla kaçırmışım alkolü aldım arkadaşımın telefonunu senden nefret ediyorum yazdım gönderdim.Cevap ''?''.Sonra tuttu aradı.Caterpie açtı telefonu kimsiniz dedi.O da siz kimsiniz diye karşılık verdi.Bu kimsiniz faslı baya uzun sürdü sonunda caterpie pes etti ''ben caterpie da siz kimsiniz söylerseniz anlıcam durumu '' diye çıkıştı.mesaj atmışsınız bana dedi bizimki de açıklamak zorunda kaldı arkadaşım atmıştır büyük ihtimal kendinde değil zaten şu an dedi.sonra tabi bu öküz bana mesaj attı ''bi problemin varsa yüzüme söyle arkadaşlarının telefonlarını alıp onları zor duruda bırakma '' diye. Bak sen şundaki yüzsüzlüğe ben böyle iş görmedim.Tabii altında da kalmadım.Akşam mesaj attım ''1.si yüzüne konuşmamamın nedeni öfke kontrolünde pek iyi olmadığımı düşünmem,2.si arkadaşımdan attım mesajı çünkü bnm smslerim bitmiş içincede genelde çenemi tutamam bilirsin,3.sü eğer hala karşıma çıkıcak cesaretin varsa bende kendime hakim olmayı deneyebilirim en azından '' dedim.Cevap yok tabii nerde onda o göt.Çıkamadı karşıma.1 hafta sonrada ben Ankaraya döndüm zaten.Bir daha da yüzünü görmek zorunda kalmam umarım çünkü sadece acı vericek biliyorum.Ama bir gün,birgün gerçek aşkı bulucam bak buraya yazıyorum az kaldı,hissediyorum.

25 Aralık 2012 Salı

Mutlu Sonu Görmeden Asla Ölmiycem

   Demet Akalın da dinliyorum evet.Evet itiraf ediyorum 6 ayda bir mutlaka girdiğim olağan depresyon dönemlerinde moralimi en çok yerine getiren şey Demet Akalının ''giderli'' şarkıları.Şimdi sorucaksınız niye depresyonlardasın yine diye.Belki de sormazsınız ama ben yine anlatıcam çünkü takdir edersiniz ki bu blogu açma amacım bu.
   Şimdi geçen ki yazıda bahsettiğim bi öküz vardı.Yani geçenki yazıda pek öküz gibi bahsetmedim ondan ama son görüşlerim bu yönde.Öküz yani bildiğin öküüüüüüüüüüz! Bunu defalarca yüzüne de söyledim ama hiç bu kadar hissederek söylememiştim.Şu an karşımda olsa avazım çıktığı kadar öküzsün diye bağırırdım heralde.Gerçi yine de umrunda olmazdı.Tıpkı ona özledim dediğimde umrunda olmadığı gibi...
   Neyse anlatıyım o zaman ben.9 aralık'ta geldi bu öküz Ankara'ya.Arkadaşının evine çağardı beni.Neyse bi yerde buluştuk bu beni almaya geldi.Dedim ''direk evin adresini verseydin boşunu yürümezdik.'' ''Bunu almak için çıktım ya ''dedi bir baktım cebinden tirbüşon çıkartıyo.Vay dedim benim öküz romantik çıktı.Sonra ''şarap aldım ama başka bişey içmek istersen alalım '' dedi.'' Yok ya şarap iyidir ''dedim.Neyse gittik eve bir baktım masa hazırlamış.Neyse oturduk dedim ''dinliyorum ''.Bu başladı darlanmaya bildiğin konuşamıyo karşımda.''Çok zormuş ya dur bi su alayım''dedi.Neyse sonra konuştuk beni ilk gördüğünden beri  neler hissettiğini anlattı falan.En son tuttu ellerimden '' anlıycağın bende seni seviyorum işte''  diyerek öpücücüğü kondurdu dudaklarıma.Bende bir heyecan bir heyecan dedim ''Şeytanın bacağını kırdın sonunda ciglipap ''.Aradaki detayları atlıyorum özel diye bişey var sonuçta. Neyse birbirimize sıkıca sarılıp bütün akşam ilerde napıcağımızı konuştuk .Sonra benim yurda giriş saatim geldi.Dedim benim gitmem lazım.Nasıl gitme kal bu gece diye yalvarıyo ama görmeniz lazım.O atarlı giderli ağır abi havalarında takılan öküzden eser yok.5 yaşındaki çocuk oldu karşımda.Ama tabi yurda gitmem gerekiyodu.Çıktık evden baktım yağmur yağıyo.Yürüyoruz kaldırımda yan yana bu birden tuttu elimden taksi durağına kadar öyle yürüdük.Durağa gelince ''acaba binmesekte aşağı kadar yürüsek mi?'' dedim. Öküzün verdiği cevaba bak ''soğukta yürüyüp napıcaz ya şurda taksi var işte '' ''Öküzsün ya '' dedim.''öyleyim gülüm '' dedi pişkin pişkin.Neyse o gece bıraktı beni yurda.Ertesi günde ben onu otogara bıraktım.2 gün gayet iyiydik ama ne zaman bana napıyosun  diye sorduğunda otostoptayım dedim bizim öküz dellendi.Tabii o dellenince bende dellendim. Bir feminist olarak etrafımda ataerkil davranışlara katlanamıyorum. O bana söylendi ben ona söylendim en son ''ne diyim ki ben sana '' dedi. ''bişey söyleme yeteri kadar saçmaladın çünkü ''dedim. Ertesi gün aradı sakin kafayla düşündüm yine ben haklıyım dedi.En sonunda çenemden bıktı ve pes etti ''tamam karışmıyorum artık ne istiyosan yap '' dedi.:Bak 2 gün boyunca bu otostop mevzusunu tartıştık çocuk bana 2 gün sonra yazın temelli ingiltereye gideceğinden bahsetti.Hemde sanki çok doğalmış gibi.Haliyle bozulduğumu belli ettim ''Elimden gelen bişey değil 1 yıldır belli olan bi durum bu''  dedi. Bişey diyemedim tabi bari önümüzdeki 7 ayı mutlu geçirelim dedim.Ama 5 gün mesaj falan atmayınca bende tribimi atarım ''O gece beni inandır dediğimde kastettiğim şey tamda buydu keşke altından kalkamıycağın şeyler söylemeseydin o zaman herşey daha kolay olurdu '' dedim. Öküzün verdiği cevaba bak ''ben elimden geleni yaptım Ciglipap bana karışamazsın dedin bende karışmıyorum bunu yüzyüze konusalım istersen gelince ''dedi.Bende ''Daha yaratıcı olmanı beklerdim beni şaşırtıyosun '' dedim daha cevap gelmeyince bidaha mesaj atmamaya karar verdim.Sonra yine içip içip alkolünde vermiş olduğu etkiyle ''Özledim desem '' diye mesaj attım.Bekliyorum ki yine bi bahane bulsun beni inandırsın ama o ne dediiii ''hiç''.Bi bok demedi.Ben de ertesi gün buna dertlenip yine içtim sonra dayanamayıp yine mesaj attım ''umrunda olmazmış '' diye.Anlayacağınız böyle bir paradoks oluştu.İçiyorum mesaj atıyorum cevap gelmiyo efkarlanıyorum bi daha içiyorum yine mesaj atıyorum falan filan.Neyse allahtan çok uzun sürmedi bu durum Demet Akalın dinlediğim anda kendi kendime dedim ki Ciglipap dedim kendine gel kızım dedim arkasına bakmadan çekip giden birisi var eminim bu gidişin yarın U dönüşü var dedim o şimdi kaf dağında ve kendinden emin tabi kaderin her zaman son bir gülüşü var dedim.

24 Kasım 2012 Cumartesi

Ankara'da Sensiz Olmak Zor Iki Gözüm


      Uzunca bir aradan sonra nihayet oturabildim bloğun başına.Sizlere başlıktanda anlaşılacağı üzere Ankara'dan sesleniyorum okurlar.Biliyorum biliyorum Istanbul diye 3 yıl ortalarda dolandım ölürüm de Sevdiceğim'den ayrı okumam dedim ama İstanbul'a gitseymişimde sözümü tutamıycakmışım .Sevdiceğim de okulu bırakmış.Büyük ihtimal okuduğu özel üniversitede sınıfta kalınca kestiler bursunu bizimkinde de nerde o okulu ödeyecek para ,bıraktı sanırsam okulu şimdi memleketimizde yeniden sınava hazırlanıyor kendisi.  Ben de Boğaziçi'ni kazanamayınca Hacettepeye geldim.Pişmanda değilim yine olsa yine üste yazarım.Ankara güzel şehir vesselam. Trafiği yok,gürültüsü yok,gece hayatı var,politikanın merkezi daha nolsun.Hava biraz soğuk buralarda ama ona da alışıyor insan  zamanla.Buraya geleli 2 ay oldu ama hayatımda o kadar çok şey değişti ki şu iki ayda,anlatmaya nerden başlıyayım bilemedim bak şimdi.

Sevdiceğim'i en son 1 ay önce memleketimizde gördüm ama o beni görmedi.Arkadaşımla her zamanki mekanımızda oturuyoduk tavlaya kaptırmışız ama iyice bi an 'Vay abi naber ya ' diye bir sesle irkildim kafamı bir kaldırdım ve onun güzel yüzünü gördüm profilden.O arkadaşlarıyla sarıldı sonrada bana kıçını dönüp oturdu.Arkasını dönüp görmedi bile beni bende biraz izledikten sonra çıktım mekandan.Ama bu sefer vurmadım kendimi yollara.Bilmiyorum garip giden bişeyler var şu sıralar.Onu eskisi kadar özlemiyorum mesela.Tamam görünce hala heyecanlanıyorum ama onunda etkisi kısa süreli oluyo. Tabii ki bu artık onu sevmediğim anlamına falan gelmiyor ama artık yeniden aşık olabileceğime inanmaya başladım. Hatta şu sıralar bunun için çok ideal bir adayım var.Ama onun duygularından emin oluncaya kadar kendimi kaptırmamakta kararlıyım. Geçen Ankara'ya geldi bütün hafta sonu birlikteydik.Caddeden geçerken elimi tuttu ,yürürken belime sarıldı bana hayatım balım tatlım dediii ayiiii çok romantiktik. Ama hala ne olduğumuzu bilmiyorum ben. Etrafımızdaki herkes  çıktığımızı sanıyor ama bunu gösteren tek bir işaret bile yok elimde.Neyse geçen benimle yüz yüze konuşmak istediğini söyledi ama bunun için en yakın tarih 9 Aralık bakalım geldiğinde neler olucak...

5 Haziran 2012 Salı

WELCOME TO THE GREATEST SHOW!


Yemin ediyorum forever alone'um.Önceleri sevgilim yok sapım diye ağlanıyodum,sonra sevgilim oldu 'ben aşık olamıyorum ' diye ağlanmaya başladım.Ama cidden olamıyorum.Belki de hala  o öküze aşık olduğum içindir.Suratımda hep bi tatminsizlik var,hiç bir şekilde mutlu olamıyorum ben.Yani ben biliyorum aslında mutluluğun formülünü tabii,ama şu an için pek mümkün gözükmüyor.Geçen facebookuna bir baktım ve o korkunç manzarayla yüzyüze kaldım.Sevdiceğimin şırfıntının biriyle bir ilişkisi varmış.Böyle bi 5 dk mal mal baktım,durumun idrakına varmam uzun sürdü.Tabii sonradan kabullendim.Zaten bu ikinci vakkaydı.Ama yine de koymadı desem yalan olur.Bir sürü intikam yemini ettim.Birgün bütün bunların acısını tek tek çıkartıcam ondan diye.Ki çıkartıcam zaten az kaldı 3 ay sonra yakın takibe alıcam kendisini.İte bak sen ya.Ben ondan başkasına aşık olamıyorum diye sevgilimden ayrılıyorum,o kendine sevgili yapıyor.Adaletin bu mu dünya! ayhh yine arabeske bağlıcam.Bi de benim onu düşünerek dinlediğim şarkıları oda başkasını düşünerek dinlemiyor mu en çok bu koyuyo.Grup 110un bir şarkısı vardı Özledim Seni diye.Ne zaman onu çok özlesem açar ağlardım o şarkıda.Demek o da sevdiceğini özlediğinde açıp dinlermiş o şarkıyı.Belkide aynı şarkılarda,aynı acıları çekiyoruzdur ikimizde.Gebersin it!Hala kızgınım ona ne zaman geçer bilinmez.Ya bu hafta ya önümüzdeki hafta  döner buraya.Bakalım yine neler olucak

SENI ARADIM KADEHLERDEKI DUDAK IZLERINDE

 Evet bir YGS yi daha ÖSYM ye bela okuya okuya atlattık.Şimdi burda sınav muhabbeti yapıp canınızı sıkmak istemiyorum sevgili okurlarım bu yüzden direkt olarak sevdiceğime geçiş yapıcam ve sınavdan yaklaşık 1 hafta önce yaptığımız telefon konuşmasından bahsedicem.Doğum günümde yine biricik arkadaşım caterpie'la içiyorduk.Ama bu sefer aklımda sevdiceğimi aramak gibi bir fikir yoktu inanın.Sağolsun benim düşünceli arkadaşım sırf sevdiceğimle konuşabiliyim diye telefonuna dakika yapmış.Benden daha meraklı gözlerle bana bakıp 'Hadi sevdiceğini arayalım ' dedi.Bende gayet masum duygularla 'Daha yeni aradık ya kızabilir,ygs den bir gün önce ararız 'dedim.Tabi kız dakika yapmış telefonuna hiç aramadan rahat eder mi?Tam arama tuşuna bastı zor aldım elinden telefonu ,kapattım.Sonra bir baktık sevdiceğim arıyor,ama ödemeli.Olsun bu günlari de gördüm ya,gam yemem artık.Neyse dedik madem konuşmak istiyor arayalım bizde.
Aradım Naber dedim.İyidir de sen kimsin? dedi.Dedim, ne çabuk unuttun beni.Yok unutmadım geçende aradın da ben seni merak ediyorum kimsin sen ? diye sordu tekrardan.Ben her zamanki gibi kendimden emin ''Sevdiceğim'in sapığııı '' dedim.Güldü 'bak burda seninle konuşmak isteyen biri var dedi ve telefonu kızın birine verdi.Kız da aklı sıra dalga geçiyor benle 'Sen niye benim sevgilimi arayıp rahatsız ediyorsun 'dedi. Ben de 'Sevgilim derken?' dedim.'evet sevgilim tabii ki öyle değil mi hayatım''falan dedi sevdiceğime.O hödükte arkadan evet canım diye onay veriyor.Dedim ' ne komik şeysin sen ya' . ' sen daha komiksin'dedi kız bana.'Nerden buldun sevgilimin numarasını?' 'inanmazsın ama kendisi verdi' 'İnanırım ya,ama ayrılık sebebisin yani şuan '.'Senin adın neydi?' Napıcaksın sen adımı?'.'Sapıklık yapıcam'.' Sen herkese yaparmısın böyle sapıklık ,sana numarayı versek falan?'.'Yok ya ben sadece Sevdiceğime özel çalışıyorum'.'Bak burda Deniz var bizim onu verelim sana hem çok hoş çocuktur '. 'İstemem ya sevdiceğim var zaten benim '.Sonra deniz aldı telefonu 'Naber?' 'iyidir Deniz senden ' ' iyiyim bende,adın neydi senin?' 'Cig- hasiktir öhömm ,Sevdiceğim'in sapığııı' . 'ooo çocuğun sapığı var be,şu an gözümde bir level daha atladın oğlum ' kısa bir muhabbetten sonra tekrar kız aldı eline telefonu ve saçmalamaya devam etti. 'Senin burcun neydi ya?' 'Koç' 'o zaman doğum günün var yakınlarda ' 'ya siz sevdiceğime versenize telefonu,onunla konuşmak için aradık heralde ' 'Seni istiyor ' diye verdi telefonu tekrar sevdiceğime. 'kimdi o şırfıntı dermişim ama demem kalitemi bozmam yani ' 'ne ? anlamadım hiç bişey' 'boşver,kimdi o kız?' 'sevgilim ' 'tabi,isim ver bana' 'tanımazsın boşver' 'o kadar emin olma, bir çok şey biliyorum hakkında' 'wow iddalı laf ' ' e biraz,eee napıyorsun ?' 'takılıyorum öyle kendi kendime ' 'Kendi kendine niye takılıyosun ,gel benimle takıl ' 'kimsin ki sen,adını bile söylemiyorsun' 'söylersem ne değişicek ki' 'amacın sapıklık yapıp merak ettirmek mi? ' 'olaya niye sırf birine sapıklık yapmaktan zevk alıyormuşum gibi bakıyorsun ki,bakış açını değiştirirsen bazı şeyleri daha kolay anlayabilirsin' 'Yaa ne istiyosun ki benden ,kendi halinde sıradan bir adamım ben ' 'Sana demiştim dimi,benim olmazsan taciz ederim diye:D' 'evet demiştin,o zamandan beri de arayarak taciz ediyorsun zaten ' 'Çok mu rahatsız oldun ' 'anlamadım ki ben senin derdini GÜZELİM hem benim sevgilim var ' 'hı hı tabii'  'niye benim sevgilim olamaz mı ?' 'bilmem,şu dünyada sana aşık olucak benden başka salak yoktur heralde ' 'sen niye oldun?' 'bi bilsem,inan seni gördüğümden beri bu soruyu soruyorum kendi kendime' 'bok mu vardı beni seçtin'  'bilmem,ama ben yaptığım hiç bişeyden pişman değilim ' 'biz taksimdeyiz yakındaysan gelsene ' 'gelemem şimdi işim var ' 'istanbulda yaşamıyorsun dimi ' 'Hayır ' 'peki ..... lisesinde mi okuyorsun?' 'Bak bunu söyleyemem işte ' 'ben seni öyle kabul ediyorum ,peki 93 lümüsün ' 'hayır' 'emin misin ' 'Evet ' 'neyse birazdan numaranı yollayıp kim olduğuna bakıcam zaten ' 'iyi nasıl istersen ' burdan sonra arkadaşlarına bişeyler mırıldandı sonra bana döndü 'neyse ya kapatayım ben kafamda güzel zaten' 'benim de ne tesadüf' 'kapatıyorum ben o zaman bye bye ' 'bye bye ' dedim ve kapattı.Ama yaklaşık 12 13 dk konuştuk o akşam.Hayatımda onunla yaptığım en uzun konuşma buydu.ve bana ilk defa bi sevgi sözcüğü kullandı belki de 'güzelim'. Hemde aitlik eki -im le  birlikte. :D bundan sonraki konuşmamızı 2 ay sonra falan düşünüyorum ama belli de olmaz.Gerçi şu sıralar ciddi bir ilişkiye adım atıyor gibiyim ama gel gör ki kimse bir Sevdiceğim olamıyor gözümde.Bakalım ilerleyen bölümlerde nolucak.