12 Eylül 2011 Pazartesi

Love,can I be loved?

    Ben bu gerçek aşkı bulma işini biraz abarttım sanırım.Etrafımdaki her erkeğe potansiyel hayatımın aşkı gözüyle bakmaya başladım.Tabi bunda izlediğim filmlerinde etkisi bir hayli büyük.Alışveriş yaptıktan sonra kasada beklerken bana sırasını veren bebe için saniyesinde bir sürü senaryo yazıyorum.Şimdi elimdekiler dökülse birlikte eğilsekde toplasak,o esnada gözlerimiz buluşsa kalpler falan uçuşsa gibi.Geçen de kuzenlerle sinemaya gitmişiz.Kapıdan girer girmez ilerki masadaki çocuklar hep birlikte dönüp bize baktılar.Şaşırdım.Neyse döndük arkamızı biletlerimizi aldık,salona gitmek için yanlarından geçmek zorundayız.Bir baktım yine bakıyolar.Hani o kadar alımlıda değilim kot,t-shirt var üstümde.Oraya giden hatunların yanında baya sıradan kalıyorum yani.neyse o esnada masadan bi tanesi kalktı.Biletinizi alayım dedi.O an benim jeton düştü.Çocuklar orda çalışıyorlarmış.Verdik biletleri takip ettik.Tam yerimize geldik oturduk,benim kuzen tutturdu hadi kalk yiyecek bişiler al diye.Film başlamadan kalktım,popcornla içecek bişeyler almaya gittim.4 cola 2 de mısırı tek başıma taşıyamayacağımı anlamamla birlikte cebimden telefonumu çıkarıp kuzeni aramaya karar verdim.Kontörümde yok ödemeli aramaya çalışıyorum bide.Benim zorlandığımı gören çalışanlardan biri yanıma geldi ''Yardım edeyim isterseniz'' dedi.Ben bi iki saniye bebenin yüzüne bakıp senaryomu yazmaya başladım bile.''Çok iyi olur aslında'' dedim suratıma en sevimli gülümsememi yerleştirip.Elimdekilerin yarısını o aldı ve salona giden uzun koridora girdik.Ben yine senaryomu yazmaya devam ettim.Tam ağzımı açıp bişeyler söylmek aklıma gelmiştiki bi baktım bizim salona varmışız.Biz içeri girdik.Kuzen de anlam veremiyo kim ki bu diye mal mal bakıyo yüzüme.Çocuk elindekileri verdi bende nazikçe teşekkür ettim.Sonra döndü gitti.Film başladı ve tahmin edin türü ne? evet yine romantik komedi,en sevdiğimden.Film boyunca kendimi kızın yerine sinemacımı da çocuğun yerine koyup hayallere daldım.Film arasında kuzen beni su almaya gönderdi bende hiç itiraz etmeden yine yola koyuldum.Suyu alırken etrafıma akındım ama göremedim onu.Yine uzun koridora daldım.Bi baktım ilerde bi salonun kapısıyla uğraşıyo.Beni gördü,bende utandım kafamı öne eğip bakmamaya çalıştım.yanına yaklaştığımda bi an bakıyomu acaba deyip kafamı kaldırdığımda bana sevimli sevimli gülümseyip göz kırptııııı.Ayiiiii.Bende gülümsedim geçtim yanından.Kafama sıçayım ya.Utanıcak zamanı buldum.Başka zaman öküz gibi keserim beğendiğim bebeleri.Şansıma bak ki bu sefer bebe de beni kesti ama ben bakamadım.Filmin ikinci yarısı boyunca kendime küfrettim.Filmden çıkınca yine etrafıma bakındım ama bulamadım onu.Üstünde yaka kartı falanda yoktu ki ismine bakayım.Şimdi bekle ki bayram gelsin memlekete gidelim bende sinemaya gideyim de o bebeyi bulayım.Eğer bi romantik komedinin içinde olsaydık onunla biyerde tekrar karşılaşırdım.Ama dediğim gibi hayatın romantik filmlerdeki gibi olmadığını öğrendim ben artık.Neyse artık önümüzdeki maçlara bakıcaz.Maç dedim de milli takımın Sırplara yenilip turnuvaya veda etmeside beni ziyadesiyle üzdü şu sıralar.Tamam herkesin hatası var da onlara da bu kadar yüklenmek pek doğru gelmiyor bana.Çünkü ellerinden geleni yaptıklarnı biliyorum.Olimpiyatlara katılamasakta 2013 de özlediğimiz milli takımı görüceğimize eminim ben.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder